ÇİZMELİ HİKAYE

 

         ÇİZMELİ HİKAYE

 

 

Ünlü ressam sergisini açmıştı.

                Sergiyi gezenler tabloların önünde duruyor, hayranlıklarını dile getiriyorlar, ressam da uzaktan konuşulanları, övgüleri, gururla izliyordu.

                Hele; şaha kalkmış at üzerinde, çizmeli süvari resmi vardı ki, ziyaretçilerin ilgi odağı oluyordu.

                Ziyaretçilerden birisi bu tabloyu inceledi. Dudak büktü. ''olmamış'' dedi.

                Ressam adama yaklaşıp:

-Neresi olmamış? diye sordu.

-Çizmeler yanlış. Çizme beş körüklü olur. Siz dört körüklü yapmışsınız,

-Siz ne iş yaparsınız?

-Ben çizmeciyim...

-Anladım. Bir daha bu yanlışa düşmeyelim... 

                Çizmecinin tablodaki yanlışları sayması bitmemiş.

-Bulutlar karanlık olmuş, adamın burnu daha kemerli olmalıydı. Atın göz rengi ile süvarinin göz rengi uyuşmamış... gibi saçmalar sıralamaya başlayınca;

                Ressamımız adama:

-Sen çizmeden yukarı çıkma! demiş.

                Son günlerde bu hikayeyi sık sık anlatma ihtiyacı duyuyorum... 

                Galiba çizmeci sayısında çoğalma var...

FARELİ HİKAYE

                Merak bu ya!

                Adamın biri tahta kutunun içine bir fareyi hapsediyor. Uzunca bir zaman geçince kutuyu açıyor. Fare ölmüş.

                Ölmüş ama ölmeden önce de boş durmamış. Kutunun iç duvarlarını muhtelif yerlerinden kemirmiş.

                Adamımız kemirmeyle meydana gelen çukurların hacmini ayrı ayrı ölçüp, hepsini toplamış.

                Sonuç: Tek bir yeri kemirse, fare kutudan rahatlıkla dışarıya çıkacak.

                İş hayatında, elinde gül gibi işi varken, daldan dala koşarcasına iş değiştirmek insanı yukarıda anlattığımız farenin durumuna düşürür.

                Ben yeniliklerin sevdalısı bir insanım. İş adamının yenilik ve gelişme istemesi, hatta var olan işlerini iyi bir düzeye getirdikten sonra, yeni, değişik iş dallarına geçmesi çok normaldir. Sevgili vatanımızın da yararınadır.

                Ancak; iyi incelemeden, kadro kurmadan, kazançlı olduğuna inandığı her işe atılmaya kalkanların başarı şansı zayıftır.

                Anadolu sanayicisinin başarılı olmuş iş dallarını, tekrar tekrar taklit ederek, yıpratıcı rekabet ortamına girmek zaafının yanında; girişimini sonuçlandıran pırıltılı örnekleri de var. Çok da sevindirici.

                Ben yine de sık iş değiştirme heveslilerine "Fareli Hikaye"'yi unutmamalarını öneriyorum.

                En güzel günler sizlerin                                      

Yorum Gönder

0 Yorumlar